May
HAYALİNİ SEV!
Kaç yaşında olursan ol her zaman bir hayalin vardır. Peki bu hayalini ve hayallerini seviyor musun?
Eğer bir insan hayal kurmuyor ise o zaman biraz duygusuzdur demek. Ben hiçbir zaman hayalin bir tanımı olduğunu düşünmedim. Hayalin belirli bir tanımı olamaz tıpkı felsefe gibi. Hayal senin için pembe bir bisiklet başkası için lüks bir ev ve bir başkası için kuru ekmek olabilir. İşte bu yüzden hayalin belirli bir tanımı olamaz. Sadece kelime anlamı vardır: Bir şeyi her şeyden çok istemek. Kimi insan geceleri yatağına uzandığında kimi insan yemek yerken ekmek kırıntısına bakarak kurar hayalini. Sadece istemek ve hayal kurmak yetmiyor her zaman. Bunun için çok çaba lazım. Hırsla, azimle ve arzuyla yoluna devam etmek gerek. Her gün hayalini düşünmen ve çok istemen gerçekleşecek anlamına gelmez. Bunun için ayağa kalkman gerekir. Yapman gereken şeyleri önüne koyup sırayla hedefe yaklaşman gerek. Elbette önüne birçok engel çıkacaktır. Yolun düz gözükse bile emin ol ki tümseklerle karşılaşacaksın. Engeller, zorluklar önemli değil ki. Zaten bu zorluklar olmasaydı hayalin hayal olarak kalmaz gerçek olurdu. Önemli olan engelleri aşmak, zor aşamaları yıkmak. Kim bilir belki çok yorulacaksın, yorgun düşeceksin ama hiçbir zaman pes etmeyeceksin. Gerekirse yavaşla ama durma. Zorlan ama pes etme. Çoğu zaman baştan başlamak zorunda kalacaksın. Hatta belki yanlış ilerlediğin yolda ışık görünecek ama yanlış yolda olduğun için geri dönmek zorunda kalacaksın.Tekrar yeni adımlar atacaksın. Bu sefer adımların daha hızlı olacak çünkü yanlışı gördüğün için doğruya gitmek daha kolay olacaktır. Yeter ki pes etme. Yeter ki sen durma. Çok çalış, uğraş yere düş ama yere düştüğün zaman yerde kalma. Birinin sana elini uzatmasını bekleme. Sadece bacaklarının üstüne bas ve dimdik ayağa kalk."Ben buradayım henüz hiçbir şey bitmedi.'' de . Başaramadığın zaman değil pes ettiğin zaman kaybedersin. Yağmura, çamura , gece yarısına aldırış etme. İnsanların sana karşı negatif düşüncelerine kulak asma. Unutma sen çok değerlisin. Yapamazsın diyenlere inat değil kendin için yap. Değerli olduğun için başar.
Hiçbir zaman yolunu yoldaki yokuşlar için değiştirme. O yokuşları düşe kalka geç ama yeter ki pes etme. Gerektiğinde yavaşla ama ne olursa olsun durma. Çünkü insan istediği zaman yapamayacağı şey yoktur. Bazı engeller gördün diye hayalinden vazgeçme. Hayalinden vazgeçtiğin an kendinden vazgeçmiş olursun. Ve kendinden vazgeçmek, yüzme bilmediğin halde akan nehire atlamak gibidir. Ayakta dimdik durduğun kadar yaşarsın bu hayatı. Bu yüzden hiçbir zaman boynunu bükme . Büktüğün an ezerler seni , acımazlar.
Hayat bu kadar acımasız işte. Hayat dediğime bakmayın, aslında hayat sonsuz gökyüzü ve sınırlı yeryüzüdür. Şu belirttiğim acımasız hayat duyarsız insanların yarattığı hayattır. İnsanların 'hayat çok acımasız' dediği zaman elbette bahsettikleri insanoğlunun kendi eliyle yarattığı acımasız hayattır. Bu hayata galip geleceğinden eminim. Çünkü hiçbir insan hayalinden vazgeçmez. İnsanların sana karşı umutsuz bakışlarını umursamaz bir tebessüm ile yok et. Her şeyin bir kuralı vardır; mesela matematiğin formülleri vardır. Ve sen bu formüllerden giderek soruları çözersin. Hayat da böyle işte . Hayata karşı felsefi bir düşüncen olmalı. Bir şey yaptığın zaman benim hayat felsefem bu diyebilmelisin. Ve şimdi sizlere küçük bir sır vereceğim. Hayat felsefemi sizinle paylaşacağım. Hayata karşı birçok yaşam felsefem var ama sizinle en belirgin olanını paylaşacağım. Benim hayat felsefem benden bir tane daha yok, dünyaya bir kez geliyorum, o da ben olarak geliyorum . Sen de hayalini çok iste ve elde et. Çünkü bunu bir başkası değil sadece sen yapabilirsin. Hayalini her gün daha çok iste. Kendine güven. Bırak umutsuz olmayı. Evet hayat çok kısa ve ölmediğin sürece mücadele et. Kendini ve hayalini sev. Sen çok özelsin...
-SEMİHA TAŞ